Harun Yahya

Ramazan 2015, 18. Gün









A9'u izlemek için

Uydunuzu Nasıl Ayarlayacaksınız?





BİR AYET BİR HADİS

Eğer Allah size yardım ederse, artık sizi yenilgiye uğratacak yoktur ve eğer sizi 'yapayalnız ve yardımsız' bırakacak olursa, O’ndan sonra size yardım edecek kimdir? Öyleyse mü'minler, yalnızca Allah'a tevekkül etsinler. (Ali İmran Suresi, 160)

Ebû Hureyre (r.a.) Resûlullah'ın şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Kuvvetli mü'min, Allah Katında zayıf mü'minden daha hayırlı, (daha üstün) ve daha sevimlidir. (Bununla beraber) her ikisinde de hayır vardır. Sana yararlı olan şeyi elde etmeye çalış. Allah'dan yardım dile ve asla acz gösterme. Başına birşey gelirse, ''Eğer (keşke) şöyle yapsaydım, şöyle olurdu!'' diye hayıflanıp durma. ''Allah'ın takdiri bu. O, ne dilerse yapar.'' de. Çünkü "eğer (keşke)" kelimesi, şeytanı memnun edecek işlerin kapısını açar." (Müslim, Kader 34. Tercüme: İsmail L. Çakan, Hadislerle Gerçekler, Erkam Yayınları, İstanbul 1990, s.231)

SAYIN ADNAN OKTAR DİYOR Kİ..

Sırf insan beynini düşünsen iman edersin. Sırf örümceğin hayatına baksan iman edersin. Sırf arının hayatına baksan iman edersin. Hiç kayıtsız şartsız iman edersin. 
(A9 TV; 18 Haziran 2015)

ALLAH'IN İSİMLERİ
Fatır: Yaratan, İcat Eden

"Rabbim, Sen bana mülkten (bir pay ve onu yönetme imkanını) verdin, sözlerin yorumundan (bir bilgi) öğrettin. Göklerin ve yerin Yaratıcısı, dünyada ve ahirette benim velim Sensin. Müslüman olarak benim hayatıma son ver ve beni salihlerin arasına kat." (Yusuf Suresi, 101)

 

Yaşadığımız dünyaya baktığımızda, üzerinde canlılığın oluşabilmesi için özel olarak düzenlenmiş olduğunu görürüz. Dünya'nın uzaydaki konumu, canlıların ihtiyacı olan her türlü detayın Dünya'da var olması bu gezegenin üstün bir aklın eseri olduğunun apaçık delilidir.

Yaşam için son derece elverişli yaratılan bu gezegenin üzerinde yaşayan canlılara baktığımızda da aynı gerçekle karşılaşırız. Dünya üzerinde var olan tüm canlılarda hayranlık uyandırıcı bir yaratılış söz konusudur. Her canlı kendisi için uygun ortamda, uygun bir vücut yapısıyla yaşam sürmektedir.

Bunun yanı sıra tüm canlıların oluşumundaki detaylar incelendikçe karşılaşılan yaratılış gerçeği daha da netleşmektedir. Her canlının temel yapı taşı olan hücre, içindeki tüm organelleriyle tek başına mükemmel bir sisteme sahiptir. Hücredeki düzen öyle kusursuzdur ki, canlılığın tesadüfen meydana gelmiş olmasının imkansızlığını tek başına kanıtlamaktadır.

İşte çevremizde gördüğümüz veya göremediğimiz tüm detaylarda apaçık bir tasarımın izleri vardır. Kuşkusuz bunların tümünün tasarımı herşeyin Yaratıcısı olan Allah'a aittir. Kainattaki varlıklara ait olan en ufak bir detayda dahi Rabbimiz'in kusursuz sanatını görmek mümkündür. Allah, yarattığı sistemin kusursuzluğunu Mülk Suresi'nde şöyle haber vermiştir:

O, biri diğeriyle 'tam bir uyum' (mutabakat) içinde yedi gök yaratmış olandır. Rahman (olan Allah)ın yaratmasında hiçbir 'çelişki ve uygunsuzluk' (tefavüt) göremezsin. İşte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklık (bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun? Sonra gözünü iki kere daha çevirip-gezdir; o göz (uyumsuzluk bulmaktan) umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana dönecektir. (Mülk Suresi, 3-4)

 

De ki: "O, gökleri ve yeri yaratırken ve O, (hep) besleyen (hiç) beslenmezken, ben Allah'tan başkasını mı veli edineceğim?" De ki: "Bana gerçekten Müslüman olanların ilki olmam emredildi ve: Sakın müşriklerden olma." (denildi.) (Enam Suresi, 14)

 

Resulleri dedi ki: "Allah hakkında mı şüphe (ediyorsunuz)? O, gökleri ve yeri yaratandır; O, sizi, günahlarınızı bağışlamak için davet etmekte ve sizi adı konulmuş bir süreye kadar erteliyor." Dediler ki: "Siz, bizim benzerimiz olan birer beşerden başkası değilsiniz. Siz bizi, babalarımızın taptıklarından çevirip-engellemek istiyorsunuz, öyleyse bize apaçık bir delil getirin." (İbrahim Suresi, 10)

EVRİM SAHTEKARLIKLARI
Prion proteini hakkındaki aldatmacalar


Geçtiğimiz günlerde BBC, Science, Scientific American, Discover, CBS gibi çeşitli internet sitelerinde yayınlanan bir haberde, “cansız prionların evrimleştiği” iddia ediliyordu. Bu olağanüstü derecede mantıksız iddia, söz konusu haberlerde sanki önemli bir bilimsel buluşmuş gibi verilmiş, bilimsel terimlerle süslenmiş açıklamalar sanki bir gerçekmiş gibi art arda sıralanmıştı. Amaç her zamanki gibi, prionların ne olduğundan dahi habersiz olan oldukça geniş bir kesimi karmaşık ifade ve anlatımlarla aldatmaya çalışabilmekti.

Hayatın kökeni konusu, Darwinistlerin en kapsamlı ve en temelden çöküşlerinin ilanıdır. Aynı zamanda bu konu, Darwinist yenilginin en büyük delilini teşkil ettiğinden, Darwinistler bu konuda gerçekten oldukça çaresiz bir durumdadırlar. Bu çaresiz durumu bertaraf edebilmek için uzun zamandır kendilerince çözüm arayışındadırlar. Yıllarca virüslerin evrimleştiğini iddia eden ve defalarca yalanlanan Darwinist kesim, şimdi de virüslerden çok daha küçük cansız yapılar olan “prionları” sahte teorilerine delil olarak vermeye çalışmaktadırlar. Bu iddianın geçersizliğini özetle şu şekilde açıklayabiliriz:

Prionlar, kısaca protein içeren oldukça küçük yapılardır. Bu yapılar bir canlı hücre içinde bulunmadıkları sürece tamamen cansızdırlar. Prionlar bir hücreye girdiklerinde, zararsız olabildikleri gibi, çeşitli hastalıklara da sebep olurlar. Deli dana hastalığı bu şekilde oluşan hastalıklardandır. Prionlar genellikle virüslere benzetilseler de aslında virüslerden farklıdırlar. Prionlar, virüslerin aksine proteinlerin ve enzimlerin yapısını belirleyen, böylelikle şekil ve gelişmeyi denetleyen bir DNA’ya sahip değildirler. En küçük virüslerden bile en az 100 kat küçüktürler.

121Tıpkı, virüslerin evrim geçirmedikleri gibi prionlar da evrim geçirmezler. Darwinistler yıllarca virüslerin yapılarında meydana getirdikleri değişiklikleri evrim olarak lanse etmeye çalışmışlar ve bunu hayatın kökenine bir delil olarak sunmaya uğraşmışlardır. Oysa tüm Darwinist bilim adamları çok iyi bilirler ki, virüs, canlı bir yapı göstermediği için meydana gelen mutasyonlardan olumsuz şekilde etkilenmez. Aynı şekilde meydana gelen mutasyonlar virüsü geliştirmez de. Virüs, hiçbir zaman, mutasyonlar sonucunda başka bir yapıya dönüşmemiş, yeni organellere sahip olmamıştır. Virüs, içine girdiği hücreyi bozar, öldürür, fakat hiçbir zaman o hücreye yeni ve o hücreyi geliştirici bir genetik bilgi ekleyemez. Virüsler milyonlarca yıldır virüstür, uğradıkları sayısız mutasyona rağmen milyonlarca yıldır hiçbir değişim geçirmemişlerdir.

Virüsler konusunda büyük bir yenilgiye uğramış olan Darwinistler bu defa da hiçbir genetik bilgi barındırmayan prionları sahte iddialarına delil olarak kullanmaya çalışmaktadırlar. Oysa bu iddia, çok daha büyük imkansızlıklar içermektedir. Prion proteinleri, girdikleri hücrenin kromozomlarında bulunan genetik bilgiye göre sentezlenirler. Dolayısıyla bir hücre olmadan prionların varlıklarını sürdürmesi mümkün değildir. Açıkça görüldüğü gibi DNA’sı dahi olmayan tümüyle cansız bir yapı hakkındaki evrimleşme iddiası olağanüstü derecede mantıksız bir iddiadır. Bir hücre içinde proteinler nasıl sentezlenir ve katlanırlarsa, prionlar da hücre içinde aynı yöntemle sentezlenir ve katlanırlar. Kendi başlarına bir varlıkları, değişme yetenekleri yoktur. 



Hastalık bulaşması evrimleşme değildir



Kimi zaman hastalıklı prion proteinleri, sağlıklı prion proteinleriyle karşılaştıklarında, çeşitli tepkimeler meydana gelir. Bunun sonucunda hastalık, sağlıklı prionlara bulaşır ve aynı zamanda yeni üretilen prionlar da hastalık taşıyıcı hale gelirler. Bu, hastalığın yaygınlaşmasıdır. Beyindeki hastalıklı prion proteinleri alınıp bir başka dokuya nakledilirse, o dokudaki sağlıklı prion proteinlerine de etki edecek ve onları hastalıklı hale getirecektir. Darwinistler işte prionlarla ilgili sahte iddialarına, çaresizlikten, bu hastalık bulaşması olayını delil göstermeye çalışırlar. Oysa burada bir mutasyon veya bir evrimleşme söz konusu değildir, sadece hastalıklı prionun hastalığı yayması durumu söz konusudur.

Prion proteinlerinin bu açıdan virüslere benzediği iddiası da aynı şekilde bir aldatmacadır. Virüsler, doğrudan hücrenin çekirdeğinde genetik bilgiye müdahale ederek kendilerini çoğaltırlar. Oysa hastalıklı prion proteinleri, genetik bilgiye etki ederek çoğalamazlar. Onlar yalnızca sağlıklı prion proteinlerinin yapılarını bozar ve onları hastalıklı hale getirirler. Bu durum evrim değildir, sadece sağlıklı bir prion proteini hastalıklı hale gelmiştir, o kadar. (Daha önce belirttiğimiz gibi virüslerin söz konusu faaliyetleri de bir evrimleşme değildir)

insanPrion proteininin nasıl sentezleneceği, zaten insan hücresinin 20. kromozomundaki genlerde şifrelenmiş durumdadır. Yani Yüce Allah, hücreyi de, onun içindeki proteinin sentezleneceği bilgiyi de beraber yaratmıştır. Darwinistler,hücrenin içindeki kodlu bu bilginin en küçük zerresini dahi açıklayamamaktadırlar. Darwinistler, hücrenin içindeki tek bir proteinin nasıl ortaya çıktığını açıklayamamaktadırlar. Darwinistler, prion proteinleri hakkında pervasızca sahte iddialarda bulunurken, DAHA HENÜZ PRİON PROTEİNİNİN ORTAYA ÇIKIŞINI BİLE AÇIKLAYAMAMAKTADIRLAR.

Dolayısıyla “Darwinistlerin DNA olmadan evrimi ispatladık” hezeyanları çok ciddi bir hezimetin, müthiş bir çaresizliğin ifadesidir, çok büyük bir aldatmacadır. Darwinistlerin böyle bir iddiada bulunabilmesi için önce proteinin, bir DNA’nın nasıl ortaya çıktığını gösterebilmeleri gerekmektedir. BUNU ASLA YAPAMADIKLARINDAN, TEK BİR PROTEİN ONLARI TAMAMEN ÇIKMAZDA BIRAKTIĞINDAN, ancak aldatmacaya dayanırlar. Bu, Darwinistlerin 150 yıldır kullandıkları ikiyüzlü yöntemin bir başka örneğidir.

Bilimin Darwinizm’i ortadan kaldırışı dünya çapında Darwinizm yanlılarını oldukça zavallılaştırmıştır. Darwinist yayınların çaresiz çırpınışları da bu batıl dinin sonunun geldiğini belgelemektedir. Darwinistlerin; prionlar, proteinler, DNA’lar üzerinden bir şeyler ispatlamaya çalışmaları artık onları oldukça komik duruma düşürmektedir. Yaşamın muhteşem, sanatkarane varlığı, daima bu sapkın dinin takipçilerini yenilgiye uğratacaktır. RABBİMİZ OLAN ALLAH’IN ÜSTÜN SANATINDAKİ TEK BİR DETAY DAHİ, BATIL TÜM AÇIKLAMALARI YERLE BİR EDECEK MUHTEŞEMLİKTE VE GÜÇTEDİR.


Biz gökyüzünü, yeryüzünü ve ikisi arasında bulunan şeyleri batıl olarak yaratmadık. Bu, inkar edenlerin zannıdır. (Sad Suresi, 27)



İMAN HAKİKATİ
Hayvanlardaki Fedakarlık



AHİR ZAMAN - MEHDİ (a.s) - İSA (a.s)
Tevbe Suresi'nin 26. ayetinde geçen "(Bundan) sonra Allah, elçisi ile mü'minlerin üzerine 'güven duygusu ve huzur indirdi...' ifadesinin ebced değeri 1988 ve 2058 yıllarını vermektedir

 

BUNDAN) SONRA ALLAH, ELÇİSİ İLE MÜ'MİNLERİN ÜZERİNE 'GÜVEN DUYGUSU VE HUZUR' İNDİRDİ, sizin görmediğiniz orduları indirdi ve inkâr edenleri azablandırdı. Bu, inkârcıların cezasıdır.

Tevbe Suresi, 26

 Summe enzelallâhu sekînetehu alâ resûli-hî ve alel mu'minîneve enzele cunûden lem terev-hâ ve azzebellezîne keferû ve zâlike cezâul kâfirîn(kâfirîne).

(Bundan) Sonra Allah, elçisi ile mü'minlerin üzerine 'güven duygusu ve huzur' indirdi…

Summe enzelallâhu sekînetehu alâ resûli-hî ve alel mu'minîne

Summe   enzele  Allahu sekiynetehu   ala   resulihi   ve   ala

540     +    88   +    66   +      545       +  110 +   301   +  6 + 110 +

580     +    88   +    96   +      545       +  110 +   301   +  6 + 110 +

elmu'miniyne

222   =  1988 (Şeddesiz)

222   =  2058 (Şeddeli)

Şeddesiz : 1988

Şeddeli : 2058

KURAN TEFSİRİ
İbrahim Suresi'nden ayet açıklamaları



TÜRK-İSLAM BİRLİĞİ
Dünyadaki yangını söndürecek su, Türk İslam Birliği'dir

Hemen her gün dünyanın farklı bölgelerinden çatışmaların, katliamların, saldırıların haberlerinin geldiği; mazlumlarının kanın aktığı; kadınların, çocukların, yaşlıların mağdur edildiği; binlerce insanın evlerini terk edip mülteci olmaya zorlandığı; terör eylemlerinin insanlara büyük korkular yaşattığı; pek çok insanın açlık sınırında yaşadığı kısaca fitnelerin ve kargaşanın dünyanın dört bir yanını sardığı bir dönemin içinde bulunmaktayız. Tüm bunlar Peygamber Efendimiz (sav)'in 1400 yıl önce yaşanacağını haber verdiği olaylardır. Peygamberimiz (sav) Müslümanlara karşılaşacakları bu olayları bildirirken, Müslümanların bu olaylarla karşılaştıkları dönemde neler yapmaları, nasıl önlemler almaları gerektiğini de bildirmiştir. Ahir zamanın büyük fitnelerinin yaşandığı bu dönemde Müslümanların en aciliyetli sorumlulukları birlik olmaktır.

Müslümanlar yaşanan kargaşa ve zulmün, akan kanın altındaki asıl sebebi görmeli, bu sebebi ortadan kaldırmak için vargüçleriyle, tüm imkanlarını seferber ederen fikri mücadele vermeli ve bunu yaparken de mutlaka birlik ve beraberlik içinde olmalıdırlar. Bugün dünyayı kana bulayan, insanların acımasızca birbilerini ezmelerine sebep olan, terörü ve anarşiyi teşvik eden, cinayeti, katliamı sözde meşrulaştıran, çatışmayı adeta ilerlemenin vazgeçilmez bir şartı olarak gören Darwinizm ve materyalizmdir. Darwinist materyalist ideoljilerin telkinleri büyük bir fitne ateşi yakmıştır. Bu ateşin söndürülmesi ise ancak Türk İslam Birliği'nin kurulmasıyla mümkündür. Nasıl ki bir yerde büyük bir yangın çıktığında o yangını söndürmek için, sürekli konuşmak veya oraya buraya koşturmak yerine, bir an önce yangına su dökülmesi gerekiyorsa, günümüzde dünyayı yakan Darwinizm materyalizm ateşine karşı da Türk İslam Birliği'nin kurulması şarttır. Türk İslam Birliği dünyayı kan gölüne çeviren bu yangının suyudur. Ateşe bağırmakla ateşin sönmeyeceği açıktır. Su varken suyu kullanmamak, Türk İslam Birliği'nden tek kelime bahsetmeyip, sürekli zulmü, haksızlığı, dökülen kanı kınamak samimi bir davranış değildir.

•    Filistin'de yaklaşık 60 yıldır mülteci kamplarında yaşayan, hastaneye gitmek, çocuğuna yemek götürmek, işine gitmek, okuluna ulaşmak için kontrol noktalarında saatlerce bekleyen, okul bahçesinde oynarken vurulan, evleri yıkılan, zeytin bahçeleri yakılan, sürekli silahların gölgesinde yaşamak zorunda kalan Müslüman kardeşlerimizin kurtuluşu için;

•    Doğu Türkistan'da akıl almaz baskı ve zulüm altında yaşayan, sürekli ezilen, ibadetlerini yapmalarına izin verilmeyen, hiçbir haklı sebebi olmadan uluslararası kanunlara aykırı biçimde idam edilen, çocukları kendilerinden zorla alınan ve bir daha akibetleri öğrenilemeyen Müslüman Türk kardeşlerimizin kurtuluşu için;

•    Irak'ta akan kanın son bulması, Irak halkının güvenliğe ve huzura kavuşması, Irak'ın istikrarlı güçlü bir ülke haline gelmesi için;

•    Afganistan'da Müslümanların yaşadıkları zorlukların ortadan kalkması, müreffeh yaşam koşullarına kavuşabilmeleri için;

•    Pakistan'da yaşanan kargaşanın ve gerilimin sona ermesi için;

•    Pek çok ülkede fikirlerinden ve inançlarından dolayı baskı gören Müslüman kardeşlerimizin bu baskılardan kurtulması için;

•    Moro'da, Kosova'da, Çeçenistan'da, Karabağ'da, Çad'da, Sudan'da, Cezayir'de, Tunus'ta, Özbekistan'da, Türkmenistan'da yaşayan tüm Müslüman aleminin daha zengin, daha güçlü, daha rahat olması için;

•    Terörün son bulması, her dinden her düşünceden insanın birarada huzur ve kardeşlik duyguları içinde yaşayabilmeleri için;

•    Silahlanmanın, çatışmaların, kavgaların ortadan kalkması; yokluğun ve fakirliğin son bulması; adaletin ve hakkaniyetin hakim olması; tüm insanlara saygı duyulan, kimsenin korku ve tedirginlik içinde olmadığı; dini, dili, ırkı ne olursa olsun herkesin ibadetlerini rahatça yerine getirdiği, bir diğerine sevgiyle yaklaştığı, düşüncelerini dilediği gibi ifade ettiği bir ortamın oluşturulması için;

•    Türk İslam aleminin 21. yüzyılın en görkemli, en kaliteli, en modern, en güzel medeniyetini inşa etmesi ve tüm dünyayı aydınlığa iletecek bir yapıya kavuşması için Türk İslam Birliği muhakkak kurulmalıdır.

Masaüstü Görünümü