Harun Yahya

Hıristiyanlık Hz. İsa’nın yeryüzüne tekrar gelişi ile özüne dönecek bir dindir…


Hıristiyanlığın özü tıpkı İslam gibi barış, sevgi ve kardeşlik üzerinedir. Yaklaşık 2000 yıl önce Ortadoğu’da gelişen bu din önce Trakya’ya, sonra da tüm dünyaya yayılmıştır. Hıristiyan âlemine peygamber olarak gönderilen Hz. İsa (as) doğumundan ölümüne ve Allah katına yükseltilmesine kadar sürekli mucizeler göstermiş, büyük bir ihlasla insanları Allah’a yöneltmiştir.

İsa şöyle karşılık verdi: "En önemlisi şudur: 'Dinle, ey İsrail! Allah'ımız Rab tek Rab'dir. Allah'ın Rab'bi bütün yüreğinle, bütün canınla, bütün aklınla ve bütün gücünle seveceksin.'... " (Markos, 12:29-31)

Hz. İsa (as)’nın daha doğar doğmaz konuşması ve ilk sözü olarak “Allah’ın kulu olduğunu” söylemesi son derece hikmetli ve manidardır.

Bunun üzerine ona (çocuğa) işaret etti. Dediler ki: "Henüz beşikte olan bir çocukla biz nasıl konuşabiliriz?" (Meryem Suresi, 29)

(İsa) Dedi ki: "Şüphesiz ben Allah'ın kuluyum. (Allah) Bana kitabı verdi ve beni peygamber kıldı." (Meryem Suresi, 30)

"Nerede olursam (olayım,) beni kutlu kıldı ve hayat sürdüğüm müddetçe, bana namazı ve zekatı vasiyet (emr) etti." (Meryem Suresi, 31)

"Anneme itati de. Ve beni mutsuz bir zorba kılmadı." (Meryem Suresi, 32)

"Selam üzerimedir; doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak yeniden-kaldırılacağım gün de." (Meryem Suresi, 33)

Hz. İsa (as)’nın ağzından çıkan bu ilk cümleler aslında onun Allah tarafından yazılmış kaderinin bir özetidir. Hz. İsa (as) ilk cümlesinde Allah’ın kulu olduğunu söyleyerek Hıristiyanlığın şu anda içinde bulunduğu üçleme inancının doğru olmadığını ifade etmiştir. Daha sonra Hıristiyan alemine gönderilmiş bir peygamber olduğunu açıklamış ve öldükten sonra tekrar dirilip kaldırılacağını da tüm Hıristiyan alemine müjdelemiştir.

Hıristiyanlığın ilk dönemlerine ait belgeleri ve Hristiyan cemaatleri incelendiğinde, Hz. İsa (as)'ın; Allah'ın varlığı ve birliği konusunda ne Hz. Musa (as)'dan ne de Hz. Muhammed (sav)'den farklı bir öğreti getirmediği görülmektedir. Hz. İsa (as)'dan sonra Hristiyanlık, havariler tarafından yayılmıştır. Onlar, özellikle Orta Doğu, Kudüs, Antakya ve Urfa gibi tevhid inancının hakim olduğu bölgelerde tebliğ yapmışlardır. Bu bölgeler Peygamberlerin zuhur ettiği bölgeler olduğu için, tevhid inancına zaten aşina olan pek çok kişi hızlıca Hristiyanlığı seçmiştir.

O döneme kadar var olmayan teslis inancının Hristiyanlığa yerleşmesi ise, Hz. İsa (as)'dan çok sonra, Hristiyanlığın Yunan-Roma putperestliğinin hakim olduğu bölgelerde yayılmasıyla ortaya çıkmıştır. Bunun sebebi, Mısır'daki İskenderiye, Yunanistan, İtalya ve Anadolu gibi bölgelerde putperestlikten dönmüş olan Hristiyanların, eski inançlarının tesiriyle adına teslis dedikleri bir Hristiyanlık oluşturmaya başlamalarıdır.

Hristiyan tarihçi ve teologlar putperest inanca paralel olarak geliştirilen üçleme inancının Hz. İsa (as)’nın havarisi olmayan Pavlus tarafından yaygınlaştığı konusunda hemfikirdirler.  Pavlus, Batı'da fikirlerini yaygınlaştırabilmek için o bölgenin putperest inancına uygun bir Hristiyanlık inancı oluşturmuştur. İncil'e dâhil edilen mektuplarında, baba ve oğul ifadeleri sıkça yer almıştır. Teslis inancı, tarih içinde uydurulmuş ve İncil'e de çeşitli aşamalarla yerleştirilmiştir.

Hıristiyanların çoğu tarafından kabul edilmese de İncil’in zaman içinde değiştirildiği bir gerçektir. Elbette bu durum gerçek İncil'in yok olduğu anlamına gelmez. İncil'in aslı, korunmuş olarak günümüze kadar gelmiştir. Şu anda gizlenmiş haldedir ve Allah'ın izniyle mutlaka bulunacaktır. Hz. İsa (as) tekrar yeryüzüne döndüğünde Hıristiyanlara İncil’in aslı ile hükmedecek, onlara gerçek İncil’i öğretecek ve Hıristiyan alemini üçleme inancından kurtaracaktır.

Allah Resulu (sav)'den mütevatir olarak rivayet edilen hadislere göre Allah'ın Resulu Hz.İsa'nın kıyamet gününden önce adaletli bir imam ve hakem olarak ineceğini haber vermiştir. (İbn-i Kesir, Hadislerle Kur'an Tefsiri, 13/7163)

Benliğime hakim olan zata yemin ederim ki, Meryem'in oğlunun adaletli bir hakem olarak size inmesi pek yakındır. O, Haç'ı kıracak (haça tapınmayı kaldıracak), domuzu öldürecek (domuz eti yemenin haram olduğunu bildirecek), cizyeyi kaldıracak; mal çoğalacak ki, kimse onu kabul etmeyecektir. (Sünen-i Tirmizi, 4/93)

Masaüstü Görünümü