
Şunu belirtmekte fayda vardır: Kazı alanlarında bitki ve sebze kalıntılarına sıkça rastlamak mümkün değildir. Çünkü bitkiler ve sebzeler tüketildiğinde, kesilmiş hayvan kemikleri gibi kalıntı bırakmaz. Dolayısıyla bazı arkeologların yaptığı gibi, kazı alanlarında bulunan kesilmiş hayvan kemikleri nedeniyle, eski insanların diyetlerinde sadece et ağırlıklı beslendiklerini söylemek güvenilir bir tespit değildir. Ayrıca bu makalede yapıldığı gibi bir kavmin sebze, et ya da bitki yeme alışkanlıklarına göre evrimsel bir tespit yapılması da bilimsel olarak mümkün değildir.
Araştırma ekibinin vardığı bir diğer sonuca göre ise; “Bitkiler, tarımsal döneme geçişten çok daha önce eski insanların beslenme diyetlerinde yerini almıştı. Eski insanlar bitkileri nasıl mevsimsel olarak değerlendirebileceklerini biliyor ve yıl boyunca aynı yerlerde büyümelerine imkan sağlıyorlardı.”
Evrim teorisi, eski dönemde yaşayan insanların sosyal yaşamları olmayan, ilkel insan türleri olduğunu iddia eder. Ancak bu araştırmayla birlikte iddianın aksine 780.000 yıl önce yaşamış insanların da ilkel değil normal bir zekaya sahip oldukları, bitkileri mevsimlerine göre hasat ettikleri ve tükettikleri bir kez daha tespit edilmiş oldu.
Açıktır ki, insanların farklı beslenme alışkanlıklarının olması, onların zihinsel yetenekleri açısından daha ileri ya da geri olduklarını göstermez. Yani, et ağırlıklı beslenen bir toplum daha geri ve zihinsel olarak sözde daha ilkel olduğu için etle beslenmez. Nitekim günümüzde de sadece etle beslenen insanlar vardır. Toplumların uğraşıları, beslenme alışkanlıkları ve kültürel tercihleri insanların bir başka canlıdan türediğini gösteren unsurlar değildir.
Günümüzde de teknolojik olarak geri kalmış pek çok kabile, yalnızca avcılık ve toplayıcılıkla uğraşmaktadır. Ancak bu durum onların, daha az insan olduklarını kesinlikle göstermez. Aynı durum bundan yüz binlerce yıl önce yaşayan insanlar için olduğu gibi, bundan on binlerce yıl sonra yaşayacak insanlar için de geçerlidir. Ne geçmişte yaşayanlar ilkel insanlardır, ne de gelecekte yaşayanlar daha gelişmiş farklı bir tür olacaktır.
Allah insanı “Ol” kelimesiyle yoktan var etmiş ve ona Ruhundan üflemiştir.
Ki O, yarattığı herşeyi en güzel yapan ve insanı yaratmaya bir çamurdan başlayandır. Sonra onun soyunu bir özden (sülale'den), basbayağı bir sudan yapmıştır. Sonra onu 'düzeltip bir biçime soktu' ve ona Ruhundan üfledi. Sizin için de kulak, gözler ve gönüller var etti. Ne az şükrediyorsunuz? (Secde Suresi, 7-9)
KAYNAK:
https://www.newscientist.com/article/2115127-ancient-leftovers-show-the-real-paleo-diet-was-a-veggie-feast/