Harun Yahya

Erdoğan Türkiye için Yeni Döneme Öncülük Ediyor



Türk halkı 15 Temmuz 2016'da vahşet dolu bir gece yaşadı. Türk askeri görünümünde gizlenmiş teröristlerden oluşan bir grup, ülkeyi ele geçirmeye çalıştı ve ölümcül silahlarını cesurca vatanlarını müdafaa eden masum Türk halkına çevirdi.

Gerçek şu ki, darbecilerin çok detaylı, dikkatle planlanmış bir stratejileri vardı. Ordunun hemen hemen tüm kilit konumlarını ele geçirmişler, hain saldırılarına yardım etmek için çok sayıda yandaş satın almışlardı. Dünyanın en gelişmiş tankları, jet uçakları, helikopterleri, makineli tüfekleri ellerinin altındaydı (bu arada bunların parasını Türk halkı ödemişti) ve heyecanla darbenin başarılı olmasını bekleyen bazı ülkelerle karanlık bağlantılar içindeydiler. Ama başarısız oldular.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gerçek bir lider olduğunu kanıtladı ve ne olursa olsun teslim olmayı reddetti. Bombalar, tanksavar füzeleri, fosfor bombaları, 167 adet el bombası, 8 adet otomatik tabanca ve 30.000'den fazla mermiyle donatılmış bir grup suikastçı kendisi ve ailesinin peşinde olduğu halde, Facetime aracılığıyla bir TV kanalıyla bağlantı kurdu ve insanları sokağa çıkmaya davet etti.

Türkler tarihlerinde hiçbir zaman baskıya boyun eğmediler ve boyunduruk altına girmediler. Açıktır ki bugün de girmeyeceklerdir. Bu nedenle, liderlerinin çağrısını duydukları anda sokaklara çıktılar. Büyükbabalar ve büyükannelerden ilkokul öğrencilerine, ev hanımlarından gençlere kadar yüz binlerce tutkulu Türk, ülkelerini ve demokrasiyi savunmak için sokaklara döküldü.

Diğer yandan, darbeciler o kadar ahlaksızdılar ki, Türk askeri kılığındaki hainler gözlerini kırpmadan tanklarla masum, tamamen silahsız insanların üzerine yürüdüler ve bomba atarken, helikopterlerden ayırt etmeksizin herkese ateş açtılar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve Türk halkının cesur duruşu olmasaydı, darbeciler ülkenin denetimini ele geçirebilir ve tüm bölgeyi kargaşaya sürükleyebilirlerdi. Ancak bu olmadı, birkaç saat geçtikten sonra Türk halkı direnişlerini artırdı ve tankların önüne atladılar. İnsanlar "Eğer bugün ölmeyeceksek, ne zaman öleceğiz?" diye bağırırken hainler çıkmazda olduklarını fark ettiler.

Başkan Erdoğan'ın belirttiği gibi, "Türk ulusu dünyanın en gelişmiş silahlarına karşı imanlarıyla savaştılar. Bunun başka bir örneği yok. Mermileri göğüsleriyle durdurdular."

Bu onurlu gece bir yıl sonra Türkiye genelinde sevinç, gurur ve onurla hatırlandı. 36 cesur vatandaşımızın şehit olmasıyla "15 Temmuz Şehitler Köprüsü" adını alan Boğaziçi Köprüsü, en görkemli törenlere sahne oldu. Türk liderler, ünlüler, politikacılar ve 6 milyon Türk köprüye giden yolları güzelleştirdi. Hep birlikte, 250 şehidi ve 2193 gaziyi sevgiyle andılar ve onurlandırdılar. Bir yıl sonra insanlar yine köprüye geldiler, ancak bu defa demokrasi nöbeti tutmak için. Bu ikonik köprü, gururla tutulan milyonlarca bayrak ile harika şekilde aydınlatılmış bir kırmızı gül tarlasına benziyordu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde inşa edilen beş köşe kubbeli dokuz buçuk metre yüksekliğinde kireçtaşı bir yapı olan anıtın açılışını yaptı. Yapının içinde, 250 şerefli şehidin adları kazınmıştır. Cumhurbaşkanı daha sonra Ankara'ya uçtu ve darbeciler tarafından bombalanmış TBMM'de bir konuşma yaptı. Konuşmasının ardından, TBMM'nin önünde Kuran okundu ve halkımız bir kez daha Türkiye’de bir darbenin olmasına izin vermeyeceklerini gösterdi.

İstanbul ve Ankara'nın yanı sıra, Türkiye'nin diğer şehirlerinde de milyonlarca insan ülkenin kurtuluşunu kutladı. Sorulduğunda, hepsi bugün benzer bir şey olsa yine aynı şeyi yapacaklarını söylediler. Türklerin tüm geceyi uyumadan, demokrasi nöbetinde geçirdiğini söylemeden geçmeyelim. Evlerine dönmediler, tüm geceyi dışarıda geçirdiler, dayanışma içinde yan yana durdular ve ülkelerine ve liderlerine olan bağlılıklarını gösterdiler. Başka bir deyişle, 15 Temmuz ruhu her zamanki kadar güçlüydü.

Genellikle, bir ülkede bir darbe olduğunda cumhurbaşkanları devrilir, hükümetler düşer ve parlamentolar kapanır. Ama bu sefer farklıydı. Bu kez demokrasi kazandı, bu kez medeniyet, özgürlük ve iman kazandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ölüm tehlikesine boyun eğmeyi reddetti ve ona güvenen Türk halkı darbe girişimi önlemeyi başardı. Şimdi bu gösterilerle Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye için yeni bir dönemin öncülüğünü yapıyor. 15 Temmuz, daha iyi, daha parlak bir gelecek için yeni bir yön, yeni bir Türkiye'nin sembolü olacaktır.

Bir yıl önce ülkesini kurtaran Türk milleti ertesi gün hiçbir teşekkür veya övgü beklemeden işlerine gittiler. Allah’a, ülkelerine, birbirlerine ve liderlerine olan sadakatlerini kanıtladılar. Bir yıl sonraki gösterileri ile komploların, işgal planlarının, Türkiye'ye karşı kirli politikaların ne kadar ince ve örtülü planlanmış olursa olsun başarısız olacağını kanıtladılar.

Adnan Oktar'ın Gulf Times'da yayınlanan makalesi:

http://www.gulf-times.com/story/557665/Erdogan-ushers-in-a-new-era-for-Turkey

Masaüstü Görünümü