Harun Yahya

Müslümanlar ve Museviler Hz. Mehdi (as)'ın yani Kral Mesih'in Gelişini Açıkça Müjdelemeli, Deccaliyetin Oyununa Gelmemelidirler


Yüce Allah, geçmişte gönderdiği hak dinler ile, dünyanın son zamanında fitne, savaş, zulüm ve sıkıntılarla dolu, terör olayları ve cinayetlerin alabildiğine arttığı, doğal afet ve ekonomik krizlerle yaşanacak zorlu bir dönemi -ahir zamanı- haber vermiştir. Cenab-ı Allah, dünyanın herc-ü merc içinde olacağı bu son dönemde, "hidayet verici" sıfatıyla Hz. Mehdi (as)’ın tüm dünyanın kurtarıcısı olarak zuhur edeceğini bildirmiş ve tüm insanları bu kutlu şahıs ile müjdelemiştir.

Bu müjde, Müslümanlara da Musevilere de, kendi kutsal kitaplarında haber verilmiş olan bir müjdedir. Kuran’da Mehdiyet’e ve İslam ahlakının hakimiyetine önemli işaretler bulunmakta, Peygamber Efendimiz (sav)’den rivayet edilen hadislerde de Hz. Mehdi (as) ve ahir zaman tüm detaylarıyla tarif edilmektedir. Aynı şekilde Tevrat ve Zebur’da da ahir zaman döneminde yaşanacaklar, Hz. Mehdi (as)’ın dünyaya barış ve huzur getirecek hakim bir lider olarak zuhuru çok açık bir şekilde bildirilmiştir. Tevrat’da ve Zebur’da MAŞİYAH, KRAL MESİH VE SHILOH (gönderilmiş olan, Allah'ın armağanı) gibi isimlerle haber verilen bu kutlu şahıs, ahir zamanda zuhur edecek olan Hz. Mehdi (as)’dır. Dolayısıyla, samimi Müslüman ve Musevilerin, içinde bulunduğumuz ahir zamanda Rabbimiz’in vaadi gereğince MEHDİYETİ İSTEMELERİ, HZ. MEHDİ (AS)’IN ZUHURUNUN HABERCİSİ OLMALARI VE ONUN GELİŞİ İÇİN ÖNCÜ FAALİYETLERDE BULUNMALARI şarttır. Bu, mutlaka yerine getirmeleri gereken önemli bir ibadettir.

 

Deccal taraftarları, Hz. Mehdi (as)’ın geliş müjdesini gizleyebilmek için kirli oyunlar oynarlar

Bilindiği gibi her dönemde, Peygamberlerin gelişinden ve çeşitli topluluklara gönderilen dönemin Mehdi'lerinin zuhurundan rahatsız olmuş ve onlara karşı mücadele etmiş olan deccal taraftarları olmuştur. Bu kişiler, tüm maddi güçlerini kullanarak, tüm imkanlarını seferber ederek, Peygamberlere ve dönemin manevi liderlerine karşı yoğun mücadele içine girmişlerdir. Bu Rabbimiz’in Adetullahındandır. Peygamberlerin ve elçilerin manevi mücadelelerinin değerinin ve öneminin anlaşılması, onlara tabi olanların ecirlerinin artması ve ahirette onlar için bir güzellik ve mükafat olması için, Allah dünyada böyle bir mücadele ortamı yaratır. Bu bir imtihandır; iman edenler için bir güzellik ve nimettir.

Şu anda, içinde bulunduğumuz ahir zamanda da, çeşitli odaklar tarafından aynı şeytani yöntemler uygulanmaya, aynı karanlık oyun oynanmaya çalışmaktadır. Hz. Mehdi (as)’ın geliş müjdesi sinsice insanlardan gizlenmeye çalışılmaktadır. Ahir zamanda Hz. Mehdi (as)’ın zuhuru, deccal için en büyük yenilgi anlamına geldiğinden, DECCAL VE TARAFTARLARI, MEHDİ MÜJDESİNİ GİZLEYEBİLMEK İÇİN YOĞUN ÇABA İÇİNDEDİRLER. Bunun için kullanılan yöntemlerden biri de geçmişte ortaya çıkmış sahte mehdileri, mesihleri öne sürerek, insanlara ahir zaman Mehdi’sinin de gerçekte gelmeyeceği telkinini vermektedir. Deccal taraftarları, bu yöntemi kullanarak, Hz. Mehdi (as)’ın gelişini haber veren tüm kişi ve toplulukları yalan söylemekle, sahtekarlıkla, boş vaadlerde bulunmakla suçlarlar.

Deccalin bu yoğun propagandası sonucunda Hz. Mehdi (as)’ı –Tevrat’da belirtilen ismiyle Kral Mesihi- bekleyen ve onun zuhurunu müjdelemek isteyen bir kısım Müslümanlar ve dindar Museviler; insanlardan görecekleri tepkilerden, alacakları eleştirilerden, maruz kaldıkları horlanma ve alaydan yılıp geri çekilmektedirler. Geçmişte yaşanan bu tecrübelerden ve yoğun yıldırma politikasından dolayı temkinli davranmakta, baskı görme ihtimalinden dolayı susmaktadırlar. Böylece deccale yenik düşmektedirler. Deccal; PSİKOLOJİK BASKI, YILDIRMA VE TEHDİT YÖNTEMLERİYLE DİNDAR MÜSLÜMANLARI VE DİNDAR MUSEVİLERİ HZ. MEHDİ (AS)'DAN (KRAL MESİH'TEN) BAHSETMEKTEN, ONUN ZUHURUNU MÜJDELEMEKTEN UZAK TUTMAYA ÇALIŞMAKTADIR.

Şu anda Müslümanlardan da, Musevilerden de gerçek Mehdi savunucularının bir kısmı, DECCALİN BU OYUNUNA GELMEKTE, gereksiz yere korkuya kapılarak sessiz kalmayı tercih etmektedir. Ahir zamanın özelliği gereği, deccalin bu gizli tuzağı bazı kesimler üzerinde gerçekten de etkili olmuştur. Ancak Hz. Mehdi (as) ve Hz. İsa (as)'ın zuhuru bir gerçektir ve HİÇBİR DECCALİ PLAN BUNU ENGELLEMEYE GÜÇ YETİREMEYECEKTİR.

 

Gerçek Hz. Mehdi (as) savunucuları, deccalin oyununa gelmemelidirler

Sahte mehdi söylentilerinin ortaya çıkacağı ve deccalin Hz. Mehdi (as) taraftarlarını engellemeye çalışacağı Peygamber Efendimiz (sav)'in haber vermiş olduğu ahir zaman alametlerindendir. Dolayısıyla sahte mesihler, sahte mehdiler çıkması aslında Hz. Mehdi (as)'ın bir çıkış alametidir. Peygamberimiz (sav)’den rivayet edilen konuyla ilgili bazı hadisler şöyledir:

Her biri Allah'ın Resulü olduğunu iddia edenotuza yakın yalancı gönderilmedikçe kıyamet kopmayacaktır. (Tirmizi, Fiten: 43; Ebu Davud, Melahim: 16)

Her birisi kendinin Tek Mabud olan Allah'dan Resul olarak gönderildiğini iddia eden altmış yalancının çıkması. (Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 36)

Deccal, ilmi yollarla kendi sonunu getirecek ve kendisini yenilgiye uğratacak olan Hz. Mehdi (as)’a ve onun savunucularına elbette engel olmaya çalışacaktır. Allah’a sevgiyle bağlı olan samimi dindarlar, zaten böyle bir imtihandan geçeceklerini bilmekte ve böyle bir fikri ve ilmi mücadeleyi göze almaktadırlar. Dolayısıyla deccalin çürük tuzakları, sahte başarıları, tehdit ve yıldırma yöntemleri İMAN EDENLERİ GERİ ÇEKİLMEYE YÖNELTMEMELİ, AKSİNE ONLARIN ŞEVKİNİ VE TEBLİĞ GÜCÜNÜ DAHA DA ARTIRMALIDIR.

Müslüman olsun, Musevi olsun eğer samimi bir dindar, Allah’ın vaadinden hiçbir kuşkuya kapılmadan Hz. Mehdi (as)’ın zuhurunu bekliyorsa, bu konuda yoğun bir faaliyet içinde olmalıdır. Hz. Mehdi (as)’ın zuhurunu kendilerince engellemeye çalışan, bu konuyu unutturmaya çalışan odakların telkinlerine kanmamalıdır. Onlar Hz. Mehdi (as)’ın gelişini unutturmaya çalıştıkça, SAMİMİ DİNDARLAR DAHA YOĞUN OLARAK MEHDİYETTEN BAHSETMELİDİRLER. Hz. Mehdi (as)’ın şanını yücelttikçe, onun öncüsü oldukça, onu sürekli gündeme getirdikçe üzerlerindeki bereket ve nimet artacaktır. Hz. Mehdi (as) taraftarlarının, yaptıkları bu vicdani ve candan faaliyet nedeniyle YOLLARI AÇILACAKTIR. Allah, imanın tüm dünyaya hakim olması için ahir zamanda göndereceği Hz. Mehdi (as)’ı yüceltip ona zemin hazırlayanlara, Mehdiyeti tüm engellemelere ve yıldırma politikalarına rağmen savunanlara kuşkusuz ki EN GÜZEL ZAFERİ VE EN GÜZEL SONUCU VERECEKTİR.

Bu sebeple hiçbir Müslümanın ve Musevinin, Hz. Mehdi (as)’ı anlatmaktan çekinmemesi gerekir. Tam tersine, DECCALİ KIZDIRMAK, YILDIRMAK VE YENİLGİYE UĞRATMAK için, samimi dindarların Hz. Mehdi (as)’ın şanını yüceltmesi çok güzel bir ibadet olacaktır. Ahir zamanın tüm fitnelerinin, dünyadaki anlaşmazlıkların ve kan dökücülüğün, zulüm ve terörün, ahlaksızlık ve dinsizlik akımlarının çözümü, HZ. MEHDİ (AS)’IN GELİŞİNİ İSTEMEK VE BUNUN İÇİN ÇABA HARCAMAKTIR. Bunun dışında hiçbir yöntem, hiçbir tedbir, Rabbimiz’in dilemesi dışında, çözüm getirmeyecektir.

Samimi Müslümanlar da samimi Museviler de, DÜNYANIN METAFİZİK OLARAK YARATILDIĞINA ve Rabbimiz olan Yüce Allah’ın sebeplerden münezzeh olduğuna, Cenab-ı Allah dilediği takdirde tüm görüntünün, tüm ortamın ve tüm şartların zamana ve mekana bağımlı olmaksızın değişeceğine kalpten ve gönülden inanmalıdırlar. TÜM GÜCÜN YALNIZCA ALEMLERİN RABBİ OLAN ALLAH’A AİT OLDUĞUNU UNUTMAMALI, Allah’ın vaadinin gerçekleşmesi ve Hz. Mehdi (as)’ın zuhuru için dua etmeli, bunun için gayret göstermelidirler. Rahman ve Rahim olan Yüce Allah elbette samimi iman edenlerin duasına karşılık verecektir. ALLAH’IN İZNİYLE HZ. MEHDİ (AS) MUTLAKA ZUHUR EDECEK VE ZAFER HZ. MEHDİ (AS)’IN VE ONU İZLEYEN SAMİMİ İMAN SAHİPLERİNİN OLACAKTIR. Bu haktır ve Allah’ın vaadidir. Allah’ın vaadi ise mutlaka gerçekleşecektir.

O, gökleri ve yeri hak olarak yaratandır. O'nun "Ol" dediği gün (herşey) oluverir, O'nun sözü haktır. Sur'a üfürüldüğü gün, mülk O'nundur. O, gaybı ve müşahede edilebileni bilendir. O, hüküm ve hikmet sahibi olandır, haberdar olandır. (En’am Suresi, 73)

 

Ayrıntılı bilgi için bkz:

http://kutsalkitaplardamehdi.com

Masaüstü Görünümü