Harun Yahya

RAMAZAN 2006 - 8. Gün






Mübarek Ramazan'ın 8. günü...  




 





 




 











 
Bir Ayet

... Kim nefsinin bencil-tutkularından
(ya da cimri tutumundan)
korunursa; işte onlar,
felah (kurtuluş) bulanlardır.


(Teğabün Suresi, 16)













 




 


 


 




 











 
Bir Hadis

“Halktan korkup hakkı söylemekten kaçınmayın, bildiğiniz ve gördüğünüz
hakkı söyleyin. ”

(Hz. Muhammed (sav))














 




 


İslam Ahlakı :


 




 


 
MÜBAREK RAMAZAN AYININ BEREKETİ

Ramazan ayı, tüm insanlığa bir rehber olarak gönderilen Kuran'ın indirildiği ve içinde "bin aydan daha hayırlı" (Kadir Suresi, 3) olduğu bildirilen Kadir gecesi'nin bulunduğu bir bereket ayıdır. Bu ay boyunca dünya üzerindeki tüm Müslümanlar adeta tek bir vücut halinde oruç ibadetlerini yerine getirir, verdikleri nimetler için Rabbimiz'e şükrederler.
Oruç ibadetinin Allah'ın razı olacağı şekilde yerine getirilmesi, güçlü bir imanın, ihlasın, samimiyetin ve Allah korkusunun göstergesidir. Çünkü insanın bu farzı yerine getirirken ne niyette olduğunu, samimiyetini, ihlasını, haram ve helalleri uygulamada gösterdiği titizliğini ancak Allah bilir. Bir kişinin çevresindekilere gösteriş amaçlı, ya da samimi bir niyetle orucunu tutup tutmadığını hiçkimsenin bilmesi mümkün değildir. Oruç tutan kişinin bu ibadetinin karşılığı ancak Allah Katındadır. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav) de iman edenleri bir hadisinde şu şekilde müjdelemiştir: "Bu ayı oruç tutarak, ibadet ederek ve hayır için harcamada bulunarak geçirenlere ne mutlu!"
Allah orucun farziyetini Bakara Suresi'nde şu şekilde bildirir:
Ey iman edenler, sizden öncekilere yazıldığı gibi, oruç, size de yazıldı (farz kılındı). Umulur ki sakınırsınız. (Bakara Suresi, 183)
Ayette de bildirildiği gibi orucun farz kılınma nedenlerinden biri insanların sakınmaları, yani kötülüklerden uzak durup, nefislerini terbiye etmeleridir. Ancak önemli olan Ramazan ayında kazanılan ihlaslı imanın, samimi duanın, Allah'ı zikretmede gösterilen titizliğin, nefsi terbiye konusundaki dikkatin bu ayın bitişiyle zayıflamamasıdır. Güçlü bir imana sahip olan insan, Ramazan ayındaki üstün ahlakını hayatının her anına yayar. İnsan tüm hayatı boyunca kötülüklerden sakınmalı, vicdanının sesini dinlemeli, salih bir niyetle Allah rızası için gayret göstermeli ve sadece Allah'a yönelip dönmelidir. Bu, Allah'ın razı olacağı bir ahlaktır. Aksi bir tavır, yani sadece Ramazan ayında ibadet edip, dua edip, Allah'ı zikredip, bu mübarek aydan sonra Kuran'da bildirilen gerçeklerden uzaklaşmak Allah'ın insanları menettiği bir ahlaktır. Çünkü insan hesap gününde küçük ya da büyük tüm yaptıklarından sorulacak ve bunların karşılığını eksiksiz olarak görecektir. Kötülüklerden sakınıp vicdanının sesini dinleyenler kurtuluş bulanlar, inkar edenler ise sonsuz cehennem azabıyla karşılaşacak olanlardır.
www.kuranahlaki.com





 




 


Darwinizm'in Sahtekarlıkları:


 




 


 
SÖZDE DELİLLER
Evrim teorisi yaklaşık 150 yıldır, bilimin ilgili her alanında çürütülmesine rağmen, bir takım ideolojik nedenlerden dolayı hala zorla ayakta tutulmaya çalışılmaktadır. Önde gelen bazı evrimci bilim adamları dahi, evrimin artık elle tutulur hiçbir bilimsel kanıtının kalmadığı, bugüne kadar öne sürülen sözde kanıtların ise geçersiz ve bilim dışı olduklarının anlaşıldığı gerçeğinde birleşmektedir. Evrimci bilim adamlarının evrim teorisinin geçersizliği hakkındaki itirafları ciltlerce kitabı dolduracak kadar fazladır.
Ancak buna rağmen evrimci kitaplarda, dergilerde, gazetelerde veya bazı ders kitaplarında evrimin sözde kanıtlarına rastlanabilmektedir. Hatta bu sözde delillerin birçoğu, örneğin Archaeopteryx veya Lucy, evrim teorisinin sembolü haline gelmiştir. Bazen de gazete ve dergilerde, "kayıp halka bulundu" benzeri başlıklarla duyurulan haberler okursunuz. Bu haberlerde, bulunan bir fosilin, evrimcilerin yıllardır aradıkları sözde ara geçiş formu olduğu iddia edilir.
Peki bu sözde deliller nelerdir? Söz konusu fosillerin veya diğer bulguların evrime delil olmadıkları kanıtlandığı halde, nasıl olup da birtakım çevreler bunları hala evrimin delilleri gibi gösterebilmektedirler? Mübarek Ramazan ayı boyunca devam edecek olan bu yazı dizisinde bu soruların cevaplarını vereceğiz.
Charles Darwin
İlerleyen günlerde de inceleyeceğimiz bu fosiller, evrim teorisinin aradığı ara geçiş formları değildir. Hepsi, bir başka türle arasında ata-torun ilişkisi bulunmayan, özgün ve eksiksiz yapıda türlere ait canlıların fosilleridir. Ancak evrimciler taraflı yorumlarla, bazen de sahtekarca yöntemler kullanarak, bunları ara formlar olarak tanıtırlar. İdeolojik nedenlerle evrim teorisinin propagandasını üstlenmiş olan birtakım medya da bu sahte delillerin halka sunulmasında önemli bir rol üstlenmektedir.
Amaç insanları, kendilerini Allah'ın yarattığı gerçeğinden uzaklaştırarak, tesadüf eseri oluşmuş ve maymundan türemiş bireyler oldukları yalanına ikna etmektir.
Böylece her türlü manevi ve ahlaki değerden soyutlanmış, bazı çevrelerin kendi çıkarları doğrultusunda rahatlıkla yönlendirebilecekleri bilinçsiz, inançsız, kimliksiz ve kişiliksiz kitleler oluşturmayı hedeflemektedirler.
Bu art niyetli çevrelerin oyununa gelmemek için evrim teorisinin içyüzünü ve ne tür sahte deliller üzerine bina edildiğini iyi bilmek gerekir.
www.evrimefsanesi.com
 


 




 


Ahir Zamandan İşaretler :


 




 



 
Kıyamet, Allah'ın yüce kudretinin insanların tümü tarafından idrak edildiği, inkarcılar için dehşet, korku ve acı dolu bir gündür. Rabbimiz Kuran ayetlerinde bu günün hızla yaklaştığını (Lokman Suresi, 34) ve insanların hiç beklemedikleri bir anda, aniden geleceğini (Nahl Suresi, 77 ve Araf Suresi, 187) bildirmektedir. Bir diğer ayette ise Rabbimiz kıyamet saatinin öncesinde bazı işaretlerin belireceğini haber vermiştir:
Artık onlar, kıyamet-saatinin kendilerine apansız gelmesinden başkasını mı gözlüyorlar? İşte onun işaretleri gelmiştir. Fakat kendilerine geldikten sonra öğüt alıp-düşünmeleri onlara neyi sağlar? (Muhammed Suresi, 18)
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav) kıyamet öncesinde gerçekleşecek bu alametleri bizlere hadis-i şeriflerinde detaylı olarak tasvir etmiştir. Kıyamet alametlerinin yanısıra, kıyametin hemen öncesindeki dönemle ilgili detaylı açıklamalarda da bulunmuştur. Kıyamet alametlerinin ortaya çıkacağı bu devir "Ahirzaman"dır.
Ahir zamanın ilk döneminde dünya maddi ve manevi sorunlarla doludur; bunun ardından gelecek ikinci devrede ise Allah Hz. Mehdi'yi vesile kılarak insanları yozlaşmadan, savaşlardan, adaletsizliklerden kurtaracaktır. Altınçağ olarak da adlandırılan bu dönemde savaşlar ve çatışmalar son bulacak, dünya bolluk, bereket ve adaletle dolacak, İslam ahlakı tüm dünyaya yayılacak ve yaygın olarak yaşanacaktır. Hiç şüphesiz en doğrusunu Allah bilir.
Peygamber Efendimiz'in haber verdiği kıyamet alametleri dikkatle incelendiğinde, bu işaretlerin birbiri ardınca, birebir tasvir edildiği şekilde, içinde yaşadığımız dönemde ortaya çıkmaya başladığı anlaşılmaktadır. Ancak belirtmek gerekir ki, her konuda olduğu gibi kıyamet hakkında da Rabbimiz'in bize öğrettiğinden başka hiçbir bilgimiz yoktur.
www.ahirzaman.net
 

 


 
Yaratılış Delilleri:
 


 


ISTAKOZLARIN PRİZMA OLUŞTURAN GÖZLERİ
 
Istakoz gözü diğer birçok canlının gözünden farklı olarak "kırılma" değil, "yansıma" prensibiyle çalışır. Istakoz gözünün ilk dikkat çeken özelliği, yüzeyinin çok sayıda kareden oluşmasıdır. Bu kareler, son derece düzgündür. Amerikalı biyolog Hartline, Science dergisindeki bir makalesinde şöyle der:
"Istakoz bugüne kadar gördüğüm en dikdörtgene benzemez canlıdır. Ama mikroskop altında, ıstakozun gözü kusursuz bir grafik kağıdına benzemektedir."
Istakoz gözü üzerindeki bu düzgün kareler, aslında birer kare prizmanın ön yüzeyidir. İşin daha da dikkat çekici yanı ise, ıstakoz gözündeki bu kare prizmaların her birinin iç yüzeyinin "ayna" yapısında olmasıdır. Bu ayna benzeri yüzeyler ışığı kuvvetli biçimde yansıtır. Bu tasarımın en önemli noktası ise, bu ayna yüzeylerden yansıyan ışığın, daha arka taraftaki retina üzerine kusursuz bir biçimde odaklanmasıdır. Gözün içindeki bu prizmalar öyle bir açıyla yerleştirilmiştir ki, hepsi ışığı hatasız bir biçimde tek bir noktaya yansıtır.
Istakoz gözündeki bu yaratılışın evrim teorisi adına çok büyük bir sorun oluşturduğu ise açıktır. Öncelikle, göz, "indirgenemez komplekslik" özelliğine sahiptir. Eğer bu gözün ön kısmındaki kare hücreler ve bu hücrelerin yansıtma özelliği olmasa veya arkadaki retina tabakası bulunmasa, göz hiçbir şekilde işlev görmeyecektir. Dolayısıyla ıstakoz gözünün "kademe kademe" oluştuğu ileri sürülemez. Bu denli mükemmel bir yaratılışın bir anda tesadüfen oluştuğunu öne sürmek ise, tümüyle akıl dışıdır. Açıktır ki, Allah, ıstakozun gözünü bu mükemmel sistemiyle birlikte yaratmıştır.





 




 


Peygamberimiz(sav)'in Mucizeleri:

 


 

 
PEYGAMBERİMİZ (SAV)'İN EN BÜYÜK MUCİZESİ: KURAN-I KERİM
 
Peygamberimiz (sav)'in en büyük mucizesi Kuran-ı Kerim'dir. Allah, bundan 14 asır önce, insanlara yol gösterici bir kitap olan Kuran-ı Kerim'i indirmiş ve tüm insanlığı ona uyarak kurtuluşa ermeye davet etmiştir. Rabbimiz Kuran için, "Oysa o (Kuran) alemlere bir zikr (öğüt, hatırlatma, hüküm ve üstün bir şeref)den başka bir şey değildir." (Kalem Suresi, 52) buyurmuştur.
Kuran, indirildiği günden bu yana her çağda yaşayan her insan grubunun anlayabileceği kolay ve anlaşılır bir dile sahiptir. Allah, Kuran'ın bu üslubunu, "Andolsun Biz Kuran'ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık..." (Kamer Suresi, 22) ayetiyle haber vermiştir. Kuran'ın, aynı zamanda edebi dilinin mükemmelliği, benzersiz üslup özellikleri ve içerdiği üstün hikmet de, onun Allah'ın sözü olduğunun kesin delillerindendir.
Kuran'ın bu özelliklerinin yanı sıra, Allah'ın sözü olduğunu tasdik eden pek çok mucizevi özelliği de vardır. Bu özelliklerden biri, ancak 20. ve 21. yüzyıl teknolojisiyle eriştiğimiz bazı bilimsel gerçeklerin, yaklaşık 1400 yıl önce Kuran'da bildirilmiş olmasıdır. Kuran'ın çeşitli ayetlerinde, son derece özlü ve hikmetli bir anlatım içinde aktarılan bazı bilimsel gerçekler, ancak son yüzyılların teknolojisi ile keşfedilmiştir. Kuran'ın indirildiği dönemde bilimsel olarak saptanması mümkün olmayan bu bilgiler, insanlara Kuran'ın Allah'ın sözü olduğunu bir kez daha ispatlamaktadır.
Kuran tüm kainatı yoktan var eden, herşeyin en doğrusunu bilen Allah'ın sözüdür. Her insanın anlayabileceği, sade ve anlaşılır bir üsluba ve eşsiz hikmete sahiptir. Allah Kuran'ı, insanların okuyup anlamaları, içinde yazılanları öğrenmeleri, tüm kainatı yoktan var eden Rabbimiz'i tanımaları, O'na nasıl kulluk edeceklerini bilip, sakınmaları için göndermiştir. Türlü örnek ve kıssalarla ayetlerini birer birer ve çeşitli biçimlerde açıklamıştır. Allah'ın, "... Biz Kitap'ta hiçbir şeyi noksan bırakmadık..." (Enam Suresi, 38) ayetiyle de bildirdiği gibi Kuran eksiksizdir. Gerek dünya hayatı, gerekse ahiret hayatıyla ilgili pek çok detay, Kuran'da en hikmetli şekilde açıklanmıştır.
Kuran'ın en önemli özelliklerinden biri, günümüze kadar hiçbir değişikliğe uğramadan, Peygamberimiz (sav)'e vahyedildiği hali ile bizlere ulaşmış olmasıdır. Allah, bu gerçeği Kuran'da, "Hiç şüphesiz, zikri (Kuran'ı) Biz indirdik Biz; onun koruyucuları da gerçekten Biziz" (Hicr Suresi, 9) ayetiyle haber vermiştir.
www.hazretimuhammed.org
 



 
Yaşayan Fosiller Evrimi Yalanlıyor:
 



 


 


MİLYONLARCA YILDIR DEĞİŞMEDEN DURAN GEKOLAR




Canlılar, fosil kayıtlarında, günümüz örneklerinden farksız, tam ve kusursuz halleriyle karşımıza çıkmaktadırlar. Evrim teorisi savunucularının teorilerini delillendirebilmek için, sayısız fosil örneği içinde, var olması gereken milyarlarca ara fosil canlısını, delil olarak sunmaları gerekmektedir. Ama tek bir ara geçiş örneği dahi sunamamışlardır.
Geko adlı kertenkeleler duvarları hızla tırmanarak tavana yapışıp burada bile rahatlıkla yürüyebilirler. 45-15 milyon yıllık bu fosil de günümüz gekosuyla aynı özelliklere sahiptir.



 
Günün İnternet Sitesi:
 


 

 
www.Allahvar.com
ALLAH'IN MUTLAK VARLIĞININ BAZI DELİLLERİNİ GÖRMEK İÇİN MUTLAKA ZİYARET EDİN:

"Gözler O'nu idrak edemez; O ise bütün gözleri idrak eder. O, latif olandır, haberdar olandır." (En'am Suresi,103) ayetinde bildirildiği gibi insan Allah'ı göremez. Ancak insan Allah'ın varlığını, O'nun "üstün yaratma sanatının eserlerinde" görür. Akıl ve vicdan sahibi her insan kendi vücudunda, çevresinde hatta bütün evrende var olan hiçbir şeyin tesadüflerin eseri olamayacağını bilir ve bunların Allah'ın varlığını kanıtlayan birer delil olduğunu anlar.
www.Allahvar.com sitesi, Harun Yahya'nın eserlerinin ışığında, Allah'ın varlığını kanıtlayan delilleri gözler önüne sermek için hazırlandı.
Sitede, Allah'ın varlığını ispatlayan delillerden bazıları birer birer açıklanıyor: Göklerdeki deliller, kendi vücudumuzdaki deliller, bitkilerdeki, hayvanlardaki, denizlerdeki deliller ve daha niceleri...
Siteden, Allah'ın varlığını ispatlayan bu delilleri zengin bir görsellikle sunan belgesellere, konuyla ilgili Harun Yahya'nın en son kitap ve makalelerine ve yine yazarın eserlerinden faydalanılarak hazırlanan diğer web sitelerine de bağlanabiliyorsunuz.
Unutmayın, Allah vardır ve size çok yakındır... Yüce Rabbimiz'in mutlak varlığının bazı delillerini görmek için bu siteyi mutlaka ziyaret edin!





Masaüstü Görünümü