Harun Yahya

Satanizmin perde arkası

Son bir kaç yıl içinde birbiri ardına patlak veren bazı garip Satanizm (Şeytana Tapınma) vakaları, toplumun ve medyanın dikkatini bu konuya çevirdi. Şeytan'a tapınmak için düzenlenen kanlı ayinler, işkenceyle öldürülen sokak kedileri, tecavüz vakaları, intihar eden gençler... Tüm bunlar, inanılmaz gibi gelse de, Satanizmin giderek yayılan bir tehlike (ve cinnet) olduğunu ortaya çıkardı.

Nasıl oluyor da bir kısım insanlar, kötü olmayı, kötülük yapmayı, hayvanlara veya insanlara acı çektirmeyi, karanlık ve korku dolu bir dünyada yaşamayı kendilerine bir hayat gayesi ve "din" olarak benimseyebiliyorlar? Pek çok insan bu sorunun cevabını merak ediyor, ama cevabı yanlış yerlerde arıyor. Satanizmin nasıl olup da geliştiğini ve insanları çekebildiğini anlamak için, bu karanlık dinin ardındaki felsefeyi tespit etmek gerekir. Çünkü satanizmin kaynağı, sanıldığı gibi sadece bazı çılgın gençlerin psikolojik dengesizlikleri değil, onları bu dengesizliklere sürükleyen bir felsefedir.
 


Ve bu felsefe, insanı bir hayvan türü olarak gören ve "doğa acımasızdır, sen de acımasız olmalısın" mesajını veren Sosyal Darwinizm'dir... (Harun Yahya, Dinsizliğin Kabusu)



Şeytan Kilisesi

Satanizm tarih boyunca farklı isim ve görünümlerle var olmuş olsa da, günümüzde bilinen şekliyle 1960'larda Amerika'da ortaya çıkmıştır. Satanistlerin en önemli örgütü, 1966 yılında kurulan ve halen California'da faaliyet gösteren "Church of Satan" (Şeytan Kilisesi)dir. Bu kilisenin görüşleri, kurucusu olan Anton Szandor LaVey adlı bir Satanist ideolog tarafından yazılan kitaplara dayanır. Şeytan Kilisesi'nin faaliyet ve ayinleri çoğu kez mahkemelere konu olmuştur.

Satanizmin felsefesini anlamak içinse, öncelikle bu karanlık dinin dile getirdiği görüşleri incelemek gerekir.

Satanizm: Ateist ve Materyalist Bir Din

Şeytan Kilisesi'nin yazılarına baktığımızda, Satanistlerin aslında birer ateist olduklarını görürüz. Materyalisttirler, yani sadece maddenin varlığına inanmaktadırlar. Allah'ın varlığını ve tüm metafizik varlıkları (örneğin melekleri) de inkar ederler. Dolayısıyla aslında şeytanın varlığına da inanmamaktadırlar! İsimleri "şeytana tapanlar" olmasına rağmen, şeytan diye bir varlığı kabul etmemektedirler. Onlara göre şeytan, din düşmanlığının bir sembolüdür. Şeytan Kilisesi tarafından yayınlanan "A Description of Satanism" (Satanizmin Bir Tanımı) adlı dokümanda, şu görüşler ifade edilmektedir:
 

"Satanizm ateist bir dindir. (Satanistlere göre) Eylemlerimiz nedeniyle kendisine hesap vereceğimiz bir merci yoktur."

Satanistler; Allah'ın, Kutsal Kitab'ın kutsallığının, meleklerin, cennet ve cehennemin, şeytanın, iyi ruhların ve cinlerin varlığına inanmazlar. Materyalizm ve realizm Satanistin başta gelen emirleridir... "Satanizm ateisttir. Biz aslında otodeistiz, yani kendimize tapıyoruz."


Satanizm dinin zıttıdır; dinsizliktir.

Yine Şeytan Kilisesi yayınları arasında yer alan "Feared Religion" (Korkulan Din) başlıklı bir yazıda ise, Satanistlerin gerçek inancı şöyle açıklanmaktadır:

 

 

"Satanistler doğaüstüne inanmazlar; Allah'ın da şeytanın da varlığına iman etmezler. Satanist için, kendisi kendinin asıl tanrısıdır. Şeytan, kendi hayvansal ve kibirli doğasına göre yaşayan insanın sembolüdür. Şeytanın ardındaki gerçek, tüm doğaya egemen olan ve yaşam ve üreme için gerekli gücün kaynağı olan karanlık evrimsel entropi gücüdür. Şeytan kendisine tapınılacak bilinçli bir varlık değil, daha ziyade her insanın içinde bulunan ve tek bir dokunuşla harekete geçecek olan potansiyel güçtür."

 

 


Üsteki alıntıdaki bir ifade oldukça dikkat çekicidir: "Kendi hayvansal ve kibirli doğasına göre yaşayan insan". İşte bu ifade, aslında Satanizmin özünü temsil eder. Satanistler, insanın tesadüfen ortaya çıkmış ve evrim geçirerek bugünkü halini almış bir hayvan türü olduğunu ve hayvanca yaşaması gerektiğini savunmaktadırlar.

Yani Satanistler, felsefelerini Darwin'in evrim teorisine dayandırmaktadırlar.

Satanizm ve Darwin'in Evrim Teorisi

Şeytan Kilisesi yayınları arasında yer alan "Feared Religion" (Korkulan Din) başlıklı yazıda şu cümle yer almaktadır: "Satanizm, insanın bir hayvan olarak kabul edilmesi için vardır"

Şeytan Kilisesi'nin en temel bildirisi olan "The Nine Satanic Statements" (Dokuz Şeytani İlke)nin yedincisi ise şöyledir: "Şeytan insanı herhangi bir hayvan olarak tanımlar. Bu hayvan bazen, diğer dört ayak üzerinde yürüyen hayvanlardan daha iyi, bazen de daha kötüdür."

Şeytan Kilisesi'nin tüm yayınlarında insan için ısrarla "sadece şehvetine göre yaşayan vahşi hayvan" ifadesi kullanılmaktadır. Satanistlerin insanlar arasındaki ilişkiler ve insanın diğer canlılara karşı olan tavrı hep bu mantıktan çıkar. Örneğin Satanistler tecavüzü haklı görürler, çünkü doğada vahşi hayvanlar arasında tecavüz meşrudur. Hayvanları acı çektirerek öldürmek (örneğin Türkiye'deki Satanistlerin sokak kedilerine yaptıkları işkenceler) de aynı mantığın bir ürünüdür. Satanistlere göre insan sadece şehvetine göre yaşayan vahşi hayvandır ve bunun gereğini yapmalıdır.

Peki Satanistler insanın "sadece şehvetine göre yaşayan vahşi hayvan" olduğu inancına nereden kapılmışlardır? Bu sorunun tek bir cevabı vardır: Evrim teorisi. Şeytan Kilisesi tarafından yayınlanan "A Description of Satanism" (Satanizmin Bir Tanımı) adlı dokümanda bu konuda şunlar yazılıdır:
 


"Bizim prensiplerimize göre, tüm insanlar ve hayvanlar ortak ve basit bir biyolojik kaynaktan gelmektedir. Aslında SATANİZM, İNSANLARIN GELİŞMİŞ BİRER HAYVANDAN BAŞKA BİR ŞEY OLMADIKLARINA İNANMAKTIR. Şans eseri evrimleşmemiz ve hayatta kalmamız dışında, yaratılışta hiç bir özel yerimiz yoktur. Satanistler kendilerini (ve tüm insanları) hayvanlar olarak tanımlarlar ve Allah'ın kendilerine hayat üflediği insanlar olarak görmeye karşı çıkarlar." (Magister Peter H. Gilmore, "Satanism: The Feared Religion", A New Age: essays on current religious beliefs and practices published by Merrimac Books in 1992)



Eğer evrim teorisini savunan biyologların veya felsefecilerin kitaplarına bakarsanız, orada da aynı cümleleri birebir görebilirsiniz. Örneğin üstteki cümlelerin aynısını, Richard Dawkins, Stephen J. Gould, Daniel Dennett, Carl Sagan gibi Darwinist ve ateist düşünürlerin kitaplarında bulmak mümkündür.

Kısacası Satanizm, evrim teorisini merkezine yerleştirmiş ateist bir dindir. İnternette Satanist yazarların makale ve açıklamalarına bakıldığında, Darwin'i ve evrim teorisini hararetle savunan pek çok açıklama görülecektir. Evrim teorisi insanın bir hayvan türü olduğunu savunmakta, Satanistler ise buna göre davranış ve düşünce kalıpları geliştirmektedirler.

Satanizm hakkında bir üniversite tezi hazırlayan Dr. Roald E. Kristiansen, bu karanlık dini şöyle tarif etmektedir:
 


"Satanizm, en güçlülerin zayıflar üzerindeki hakimiyetini savunan, çünkü ancak bu yolla insanlığı biyolojik bir tür olarak ilerleyebileceğini ve doğal ve sosyal evrimdeki liderlik rolüne sahip çıkabileceğine inanan bir tür sosyal Darwinist "din" olarak kabul edilebilir." (Roald E. Kristiansen, PH.D., "Satan in Cyberspace: A Study of Satanism on the Internet in the 1990's", Prepared for the Lomonosov Conference in Archangelsk, Russia, November 1995)



Satanistlerin Hayal Ettiği Sosyal Darwinist Toplum

Evrim teorisinin öngördüğü "insan hayvandır" sloganını felsefelerinin temeli olarak alan Satanistler, insanların hayvanca yaşadığı ve davrandığı bir dünya kurma özlemi içindedirler. Hayal ettikleri bu dünyanın temel kuralı, Sosyal Darwinizm, yani "güçlüler zayıfları ezer" prensibidir. Şeytan Kilisesi'nin sözde "başrahiplerinden" Peter H. Gilmore, bunu açıkça ifade eder: "Günümüzdeki Satanizmin gerçekte ne olduğuna birlikte bakalım: Elitizme (seçkinlerin iktidarına) ve Sosyal Darwinizme dayanan, yeteneklileri akılsızlar üzerinde hakimiyetinin yeniden kurulmasını savunan. ve son iki bin yıldır insan türünün evrimini aksatmış olan "eşitlikçilik" efsanesini kökünden kaldırmayı isteyen açımasız bir din." (Magister Peter H. Gilmore, "Satanism: The Feared Religion")

Satanist yazarın "son iki bin yıl"dan kastı, hıristiyanlıktır. Bilindiği gibi Hıristiyanlık öncesinde Avrupalı toplumlar putperest veya ateist kültürlere sahiptiler ve bu kültürlerin temel vasıflarından biri insanların barbar, vahşi ve acımasız olmasıydı. Şefkat, merhamet, zayıflara yardım, insanlar arasında eşitlik ve adalet gibi İlahi dinlere ait olan ahlaki kavramlar, Hıristiyanlık vesilesiyle Avrupa toplumları tarafından öğrenildi. İşte Satanistlerin amacı hakkaniyet ve adalet prensiplerine dayanan ahlaki kavramları tamamen ortadan kaldırmak ve bunun yerine "güçlü olan haklıdır" prensibine dayalı Sosyal Darwinist bir dünya kurmaktı. Şeytan Kilisesi'nin rahiplerinden Peter H. Gilmore bunu şöyle ilan etmektedir:
 


"Satanistler insanlığın toplumsal yapısını farklı katmanlara ayrılmış şekilde görürler, dolayısıyla her insan kendi doğasal yetenekleri (veya bunların yokluğu) sonucunda farklı bir yere gelir. En güçlülerin hayatta kalması prensibi (Satanistler tarafından) toplumun her düzeyinde savunulur; bireylerin ayakta kalması veya kaybetmesinde olduğu gibi, kendilerini ayakta tutamayan milletlerin bunun sonuçlarına katlanmasında da. Her düzeyde yapılacak her türlü yardım, bir menfaat karşılığı olmalıdır. Bu sayede, yani zayıfların Sosyal Darwinizm'in sonuçlarına katlanmalarına izin verilmesiyle, dünya nüfusunda önemli bir azalma olacaktır. Nitekim doğa her zaman için kendi çocuklarını güçlendirmek ve gerekirse ortadan kaldırmak için harekete geçmiştir. Bu acıdır, ama dünyanın gerçeğidir."



Özetlemek gerekirse, Şeytan'ın Kilisesi şunu savunmaktadır: "Fakirlere, açlara, zayıflara yardım etmeyin, bırakın ölsünler. Bu doğanın kuralıdır. Böylece nüfus azalır ve güçlüler daha fazla imkan elde eder!" (Magister Peter H. Gilmore, "Satanism: The Feared Religion")

Bu zalim, acımasız doktrin aslında Satanistlerin kendi buluşu değildir. Darwin'in evrim teorisinin temel taşları olan "yaşam mücadelesi" ve "güçlü olmayan bireylerin elenmesi" gibi kavramlardan etkilenilerek geliştirilmiştir. Satanistlerin dünya görüşü, Darwin'in teorisi ile beslenmektedir ve vardıkları sonuç da "Sosyal Darwinizm", yani Darwin'in evrim teorisinin topluma uyarlanmasından başka bir şey değildir.

Sonuç

Buraya kadar incelediğimiz bilgiler, "Satanizm belası nereden çıktı?" diye düşünen veliler, eğitimciler veya sosyal bilimciler için yol gösterici olmalıdır. Eğer bir toplumda insanlara, "siz maymunlardan evrimleşmiş bir hayvan türüsünüz" denirse, bu büyük yanılgı; gazetelerde, dergilerde, ders kitaplarında, sözde "bilimsel" kaynaklarda ısrarla tekrarlanırsa, o toplumda Satanizm veya benzeri vahşet ideolojilerinin gelişmesi de son derece normal olur. Bu gerçeğin önemle dikkate alınması ve eğitim sistemimizin ve kültürel ve sosyal politikaların buna göre değişitirilmesi gerekmektedir.

Aksi halde, Satanist cinnet içinde masum insanları öldüren gençlere "neden cinayet işledin" diye sormaya kimsenin hakkı olmayacaktır. Zira, böyle bir sorunun ardından "cinayet işledim çünkü vahşi hayvanlar öldürmek için yaşar, ben de vahşi bir hayvanım" cevabını aldıklarında, artık telafisi bulunmayan bir noktaya gelinmiş olacaktır.

 

Masaüstü Görünümü