Harun Yahya

Benzeri üretilemeyen mucizevi sıvı: Kan


Bütün canlılarda hücrelere besin taşınması, atık maddelerin vücuttan uzaklaştırılması ve oksijenin hücrelere ulaştırılması, vücudu boydan boya kaplayan dolaşım sistemi aracılığı ile yapılır. Bu işlemlerin tümünü gerçekleştiren sıvı "kan"dır. Ayak parmağınızın ucundaki bir deri hücresinden, gözünüzde bulunan bir doku hücresine kadar vücudunuzda bulunan bütün hücreler kan vasıtasıyla beslenir.
Kan, vücudu bir ulaşım ağı gibi saran damarlar içinde akar ve insan vücudunun her noktasını ziyaret eder. Hücreler oksijensiz kalırlarsa kısa bir süre içinde ölürler. Peki düşünme özelliği bulunmayan kanın yaşam boyunca böyle bir işlevi daima doğru bir şekilde gerçekleştirebilmesi mümkün müdür? Akıl sahibi her insanın bu soruya cevabı hayır olacaktır. Şüphesiz vücütta gerçekleşen bu işlev sonsuz akıl sahibi olan Yaratan'ın eseridir.
Kanda gerçekleşen olayları inceleyen bilimadamları karşılaştıkları kusursuz düzenin bir benzerini oluşturabilmek için çalışmalarını sürdürmektedirler. Ancak bugüne kadar somut bir gelişme kaydedilememiştir. Hatta araştırmacılar bu olağanüstü sıvıyı taklit etmeye çalışmaktan vazgeçmişler, kan ile ilgili araştırmaların yönünü değiştirmişlerdir. Artık, oksijen taşıyabilen yedek bir sıvıyı üretmek için çalışmalar yürütmektedirler.
Bilim adamları kan ile ilgili çalışmalar yaparken birçok zorlukla karşılaşmaktadırlar. Kanı damardan çektikleri anda kan pıhtılaşmaktadır. Bu nedenle kan hücrelerinin mikroskop altındaki ve damarların içindeki hareketlerinin aynı şekilde olup olmadığı bilinmemektedir. Ayrıca kan ne plastik hortumda ne de cam şişede tam anlamıyla canlı kalmadığı için içindeki hücreler ayrı ayrı alınıp incelenememektedir. Bütün bunlar gözönünde bulundurulduğunda bilim, vücuttaki canlı kanı değil laboratuvardaki cansız kanı analiz ederek tanımaktadır.
Bu olağanüstü madde insan ilk yaratıldığı andan beri vücutta üretilmektedir. Bugün sahip olduğumuz yüksek teknoloji ile dahi taklidi yapılamayan bir maddenin zaman içinde kendi kendine tesadüflerin etkisiyle oluştuğunu iddia etmek akılcılıktan tamamen uzaklaşmak demektir. Pek çok canlı türüne hayat veren bu madde Allah'ın kusursuz yaratmasının açık delillerinden bir tanesidir. Allah Kuran'da şöyle buyurmuştur:

"De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?" De ki: "Allah'tır." De ki: "Öyleyse, O'nu bırakıp kendilerine bile yarar da, zarar da sağlamaya güç yetiremeyen birtakım veliler mi (tanrılar) edindiniz?" De ki: "Hiç görmeyen (a'ma) ile gören (basiret sahibi) eşit olabilir mi? Veya karanlıklarla nur eşit olabilir mi?" Yoksa Allah'a, O'nun yaratması gibi yaratan ortaklar buldular da, bu yaratma, kendilerince birbirine mi benzeşti? De ki: "Allah, herşeyin yaratıcısıdır ve O, tektir, kahredici olandır." (Rad Suresi, 16)

Masaüstü Görünümü